-
1 задворки
-
2 запланировать
-
3 изменение
değişim,değişme* * *с1) ( действие) değişme; değiştirmeизмене́ние направле́ния ве́тра — rüzgar istikametinin değişmesi
с це́лью измене́ния пла́на — planı değiştirmek amacıyla
2) değişiklik; değişimка́чественные измене́ния — nitel değişimler
внести́ измене́ние в план — planda bir değişiklik yapmak
без измене́ний — değişiklik yapılmadan; değiştirilmeden; olduğu gibi; ayniyle ( дословно)
-
4 первый
1) врз birinci, birincil, ilk; turfanda (об овощах, фруктах)пе́рвое ма́рта — Martın biri, bir mart
в пе́рвых чи́слах ма́рта — Mart başında / başlarında
полови́на пе́рвого — saat yarım
я предпочита́ю пе́рвый — birincisini tercih ederim
пе́рвая раке́тка ми́ра — dünyanın bir numaralı raketi
соверши́ть свой пе́рвый полёт — ilk uçuşunu yapmak
э́то не пе́рвая и не после́дняя неуда́ча — başarısızlığın ne ilki ne de sonuncusudur bu
он не пе́рвый, кто... —...an ilk kişi değildir
я вошёл пе́рвым — önden girdim
пе́рвый разде́л статьи́ — yazının ilk bölümü
на пе́рвых полоса́х газе́т — gazetelerin baş sayfalarında
завоева́ть / получи́ть пе́рвую пре́мию на ко́нкурсе — yarışmada birincilik ödülünü kazanmak / almak
он был пе́рвым в кла́ссе — sınıfın birincisiydi
стать пе́рвой жи́зненной необходи́мостью — birincil hayati ihtiyaç haline gelmek
пе́рвое усло́вие успе́ха — başarının birincil koşulu
пе́рвые помидо́ры (сезо́на) — turfanda domates
2) önпе́рвый ряд — ilk / ön sıra
на пе́рвом пла́не — ön planda
быть в пе́рвых ряда́х борцо́в за мир — barış için (yakılar) savaşımın ön saflarında olmak
••пе́рвое вре́мя — ilk zamanlar
пе́рвым де́лом / до́лгом — evvel emirde, ilk ağızda, ilk iş olarak
при пе́рвой возмо́жности — ilk fırsatta
вы́двинуть что-л. на пе́рвый план — ön plana çıkarmak
из пе́рвых рук — ilk elden
э́тот вопро́с бу́дет решён в пе́рвую о́чередь — bu sorun öncelikle çözülecek
-
5 план
м, врзplan; tasar ( намерение)план го́рода — şehir planı
план уро́ка — ders planı
снять план ме́стности — arazinin planını almak / çıkarmak
вы́двинуть что-л. на пере́дний план — ön plana çıkarmak
у меня́ на сей счёт планов нет — bu hususta bir planım / tasarım yok
снима́ть кру́пным планом — кино büyük plandan çekmek
съемка кру́пным планом (челове́ка) — omuz / göğüs çekimi
в междунаро́дном плане — uluslararası planda
-
6 тень
ж1) gölgeв тени́ де́рева — ağacın gölgesinde
в саду́ мно́го те́ни — bahçede birçok gölgelikler var
2) жив. gölgeположи́ть те́ни — gölge vurmak
3) ( силуэт) gölge, karaltı4) перен. ( малейший признак) en ufak belirtiтут нет и те́ни здра́вого смы́сла — bunda bir nebze olsun sağduyu yok
••бро́сить тень на кого-что-л. — birinin adına, bir şeye gölge düşürmek
держа́ться / быть в тени́ — geri / arka planda kalmak
боя́ться со́бственной те́ни — gölgesinden korkmak
ходи́ть / сле́довать за кем-л. как тень — birini bir gölge gibi izlemek; birini gölgesi gibi takip etmek
он тень своего́ ста́ршего бра́та — ağabeyinin gölgesidir
-
7 ветер развевает знамена
ngener. vējš planda karogus -
8 держаться в тени
geri planda kalmak
См. также в других словарях:
arka planda — sf. 1) Geride 2) mec. Önemsiz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller arka (veya geri) planda kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilk planda — zf. 1) Önce, en önde Bu çatı altı penceresinden ilk planda bir Yahudi evinin taraçası görünüyordu. H. R. Gürpınar 2) Başlangıçta … Çağatay Osmanlı Sözlük
arka (veya geri) planda kalmak — 1) gözden düşmek 2) önemini yitirmek, değersizleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
plan — <lat. planus – səth> 1. Bir şeyin (yer, tikinti, qurğu və s. nin), tənasübləri saxlanılmaqla müəyyən masştabda kağız və s. üzərində göstərilən cizgisi. Binanın planı. Şəhərin planı. – <Cinayətov> ayağa qalxıb, divardan asılan planın… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
Aeropuerto El Tehuelche — Para otros usos de este término, véase Tehuelche (desambiguación). Aeropuerto El Tehuelche IATA: PMY OACI: SAVY Sumario Tipo … Wikipedia Español
Aragonés central — Saltar a navegación, búsqueda El aragonés central es la variante del idioma aragonés que se habla entre los valles de Bielsa y Tena y en el Prepirineo al norte de la sierra de Guara. Fonética Conserva la fonética del aragonés pirenaico… … Wikipedia Español
çeşit — is., di, Far. çeşīden 1) Aynı türden olan şeylerin bazı özelliklerle ayrılan öbeklerinden her biri, tür, nev Her çeşit insanı kavrayacak bir sunuş tarzı vardı. H. Taner 2) Canlıların bölümlenmesinde, bireylerden oluşan, türden daha küçük birlik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dengeci — sf. Denge ögesini ön planda tutan Dengeci bir yönetim … Çağatay Osmanlı Sözlük
ikinci — sf. 1) İki sayısının sıra sıfatı 2) Sırada önem bakımından birinciden sonra gelen Tevfik in alçak gönüllü, hep ikinci planda kalma olgunluğundaki pişekârlığı Dümbüllü ye sanatını en iyi değerlendirme olanağını sağlardı. H. Taner 3) Değer ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilk — sf. 1) Zaman, sıra, yer ve önem bakımından ötekilerden önce gelen, son karşıtı Gözlerini açınca ilk işi saatine bakmak oldu. Y. K. Karaosmanoğlu 2) is. Herhangi bir şeyin en önde olanı, önce geleni İnsanı insan yapan duyguların ilkidir aşk. N.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilkel — sf. 1) İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif İran da ve Afganistan da bu aşiretleri idare edenlerin ilkel planda kalmış menfaatleri var. Ç. Altan 2) Sanatta yalın bir nitelik gösteren, yapmacıksız olan,… … Çağatay Osmanlı Sözlük